Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-Türkiye doğuya doğru giden gemide, batıya doğru koşan bir adama benzer... demiş o günlerde. O günden bu yana hiç "dümen "kırmadık Gidiyoruz öyle.
Sayfa 358Kitabı okudu
Babalarınızın, amcalarınızın, dayılarınızın katlandıkları acılar, sizlere özgür bir ülke bırakabilmek içindi. Güzel günler yaşayacaksınız çocuklar...
Sayfa 318Kitabı okudu
Reklam
İç ve dış sermaye çevrelerinin egemenliğini savunanlar, imam sarığını seçim sandıklarına sarıp siyaset meydanlarına çıkanlar, yabancı petrol şirketlerinin savunuculuğunu yapanlar, hiç milliyetçi olabilirler mi? Böyle bir düzende yaşıyoruz işte. Millet düşmanlarının milliyetçi, Atatürk düşmanlarının Atatürkçü, halk düşmanlarının halkçı sayıldığı bir ülkede gerçek milliyetçilere düşen görev, korkmadan, yılmadan, usanmadan Türk halkının çıkarlarını savunmaktır. Bu memleket, yabancı sermaye uşaklarının, din sömürücülerinin, siyaset demirbaşlarının değil; tüm Türk halkınındır. “Milliyetçilik" ise sömürücülerin değil, Mustafa Kemal devrimcilerinin bayrağıdır.
Sayfa 271Kitabı okudu
Milliyetçilik, ulusal sınırlar içinde yaşayan yurttaşların insanca yaşamaları için verilen savaşın adıdır:. Yoksa sömürücü toprak ağalarıyla, yabancı şirketlerin, kafataslarında seçim sandığı taşıyan siyasetçilerle Mıgırdıç Şellefyanların ve Konya Müftülerinin düzeni değildir. Çünkü sömürücülerih milliyeti olmaz, onlar için önemli olan sadece ve sadece sınıfsal ve kişisel çıkarlardır. "Milliyetçilik", ülkesinin halkını iç ve dış sömürücülerin ahtapot kollarından kurtarmak isteyenlerin ülküsüdür. "Halkçılık" ise, milliyetçiliğin toplumsal yönünü belirler. Milliyetçi olmayan bir halkçılık olamaz. Ancak halkçı olmayan bir milliyetçiliğin de söz konusu olmaması gerekir. Halkçı olmayan bir milliyetçilik, sadece bir siyasi dolandırıcılık konusudur ve adı "Faşizm"dir!
Sayfa 270Kitabı okudu
Türkiye'nin sorunlarını, bugünkü siyasetçilerin reçeteleri ile çözmeye imkan yoktur. Çünkü bu siyasetçiler, bu düzenin kurtarıcısı değil, ancak sorumlusudurlar. Önümüzdeki günlerde siyasal hayatımız yeniden dar boğazlara girecek, tek sorunun Anayasa değişikliği olmadığı,acı gerçeklerle ispatlanacaktır. Mali oligarşinin sesi hayırlı sabahların müjdecisi değildir!..
Sayfa 269Kitabı okudu
Yarın dökülecek kanların sorumluları bugünden bellidir artık...
Sayfa 255Kitabı okudu
Reklam
Hukuk, tarihin her döneminde egemen güçlerin aracı olmuştur. Siyasal iktidarlar, emekçi halk yığınlarının istek ve özlemlerini bastırabilmek için mahkemeleri ve köle ruhlu yargıçların birer işkence aleti gibi kullanmışlardır.
Sayfa 244Kitabı okudu
Demokrasi, ancak toplumun bütün kesimlerinin yönetime katılmasıyla gerçekleşebilir. -"...Bir memleket medeniyette ilerledikçe cezalar da yumuşar. Medeniyet itibarıyla geri olan milletler ağır cezalar koyarlar .
Sayfa 212Kitabı okudu
Bazı insanlar devlet eliyle zengin edilir, bazıları da aç bırakılır devlet eliyle.
Sayfa 192Kitabı okudu
Unutmayalım ki "cesur bir kez, korkak bin kez ölür". Önemli olan, insanın böyle bir toplumda bir "mezar taşı" gibi suskunluk simgesi olmamasıdır.
Sayfa 178Kitabı okudu
367 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.